Londra Olimpiyat Oyunları'nda sonucu merakla beklenen erkekler 100 metre yarışını Usain Bolt kazandı.

Bolt, yine kötü başlangıç yapsa da kısa sürede yarışın üstünlüğünü ele geçirdi ve 9.63'lük derecesiyle olimpiyat rekoru kırarak altın madalyanın sahibi oldu.

Bolt, hem kendisine ait olan 9.69'luk olimpiyat rekorunu kırarak hem de unvanını koruyan tarihteki ikinci atlet (1984 Los Angeles ve 1988 Seul'de Carl Lewis) olarak tarihe geçti.

Yarışta Yohan Blake 9.75'lik derecesiyle ikinci olarak gümüş madalyanın sahibi olurken, Justin Gatlin de 9.79 ile üçüncü olarak bronz madalya kazandı.

Bolt, olimpiayatlar öncesi yapılan Jamaika şampiyonasında, aynı zamanda antrenman arkadaşı olan Yohan Blake'e hem 100 hem de 200'de geçilmiş ve akıllarda soru işareti yaratmıştı.

ŞÜPHESİ OLANLARA YANIT!
Yarış sonrası Bolt'un gündeminde de kendisine karşı şüpheli yaklaşanlar vardı.

"Şüphesi olanlara en iyi yanıtı pistte verdim'' diyen Bolt, ''Antrenörüm her zaman başlangıçla ilgili endişe duyma, yarışın sonu en iyi ve önemli bölümü diyor. Dolayısıyla bugün buna uydum ve işe yaradı'' diye konuştu.

Olimpiyat Stadyumu'nda izleyicilerin desteğinin harika olduğunu ifade eden Jamaikalı atlet, ''Enerjiyi hissedebiliyorsunuz. Çok mutlu oldum'' diye konuştu.

Yarışı ikinci bitiren ve gümüş madalyanın sahibi olan Jamaikalı Yohan Blake'in performansıyla ilgili ise Usain Bolt, ''Yohan benden çok daha sıkı çalışıyor. Ama bu tür müsabakalarda ne yapacağımı biliyorum, çok büyük yeteneğim var. Benim dışımda herkesi geride bıraktı, dolayısıyla güveninin artacağını ve bundan sonrasının onun için çok daha iyi olacağını düşünüyorum'' dedi.

NOTLAR
— 100 metrede olimpiyat rekoru, Pekin 2008'de 9.69'la Bolt'a aitti.

— Yarışta ikinci olan Yohan Blake ve 3. olan Justin Gatlin de kişisel en iyi derecelerine imza attı.

— Bolt'un yarışı kazanmasıyla Olimpiyat Stadı'nda büyük bir coşku yaşandı. Bolt, yarıştan sonra Jamaika bayrağını alıp vatandaşı Blake ile tribünleri dolaştı ve sevgi gösterilerine karşılık verdi.

— Medya mensupları 100 metre finalinin olduğu gün adeta Olimpiyat Stadı'na akın etti. Basın tribününde yer bulamayan gazetecilerin bir bölümü ayakta izlemek zorunda kaldı.