Eroğlu, başta AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ve bazı üst düzey yetkililerle görüşmeler yapmak üzere bugün Brüksel’e gitti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu Ercan Havaalanı’ndan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, GKK Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Soğancı ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun uğurladı.
Eroğlu, Ercan Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında yarın saat 10.30’da AP Başkanı Jerzy Buzek ile görüşeceklerini, aynı gün 16.30’da Jose Manuel Barosso ile bir araya geleceklerini, Perşembe günü de AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle ile görüşeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, aynı akşam, Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Selim Kuneralp’in akşam yemeğinde bulunacaklarını ve Cuma günü Brüksel’den ayrılarak ülkeye döneceğini söyledi.
Eroğlu, görüşmeler esnasında Cenevre görüşmelerinde ortaya çıkan durum, bu görüşme esnasında yaşananların AB yetkilileriyle paylaşılacağını, onların görüş ve düşüncelerini alacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı, Füle’nin kendisini Cenevre’den önce aradığını ve zirveden beklentilerini ifade ettiğini de söyledi.
Açıklamasında bu ziyaretin Brüksel’de AB yetkilileriyle üçüncü görüşmesi olacağını da kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, üzerlerindeki izolasyonların kaldırılması için ortaya koydukları görüş, düşünce ve beklentilerini yarın masaya koyacaklarını kaydetti.
Gündemde İzolasyonlar da Var
Eroğlu, gündemin Kıbrıs konusu ve KKTC’ye uygulanan izolasyonlar olduğunu, bunların kaldırılmasıyla ilgili, geçmişte Türkiye ile ortaya koydukları ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından reddedilen öneriler bulunduğunu kaydederek, bu konuların yapacakları görüşmelerde ele alınacağını söyledi.
Talat'ın Açıklamasına Tepki
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu şöyle devam etti: “Biz bunları yaparken 5 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmış bir arkadaşımızın görevi sırasında, Hristofyas ile çok samimi olmasına rağmen bir anlaşmaya varılamadığı dikkate alınırsa, bizim Cenevre görüşmelerinden sonra olumlu bir hava yaratıldığı bir dönemde ‘Eroğlu her zaman görüşmeleri sabote edebilir’ diye konuşma yapmasını yadırgadığımı doğrusu ifade etmek istiyorum. Neticede halkımızın bana verdiği bir görev var; müzakereleri sürdürmek ve yaşayabilir, kalıcı bir anlaşmanın yollarını açmak ve karşılıklı imkanlar nispetinde böyle bir anlaşmayı sağlamaktır. Benim misyonum budur ve bu düşünceyle müzakereleri sürdürüyoruz. Ama müzakerelerin geldiği bir noktada, özellikle Türk tarafının önerileriyle müzakerelere ivme kazandıracağımıza inandığımız bir zamanda, ‘Eroğlu her an müzakereleri sabote edebilir’ diye bir açıklama yapması doğrusu benimsenebilecek bir husus değildir. O sayın Talat’ın görüşü ve düşüncesidir. Bu konuda fazla yoruma gerek yok. Biz görevimizin ne olduğunu biliyoruz ve bu görev bilinciyle Brüksel’e gidiyoruz.”