DP Genel Başkanı Serdar, beraberindeki parti yetkilileriyle TDP’yi ziyaretinde, müzakere sürecini parti olarak takip ettiklerini ancak çözüm beklentilerinin olmadığını belirterek bir sonraki adımın ne olacağıyla ilgili, halkın ne istediği veya neyi istemediğini ortaya çıkaracak bir soruyla referanduma gidilmesi önerisini TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’ya iletti.
Son günlerdeki tartışmaların bunun gerekliliğini daha da ortaya çıkardığı görüşünü dile getirten Denktaş, temmuzdan sonra gündeme gelecek bu konuyu şimdiden tartışarak bir sonuca vardırmanın iyi olacağı düşüncesiyle bu ziyaretleri başlattıklarını anlattı.
Bu öneriyi sunarken polemik yaratmak amacında olmadıklarını, ülkedeki yanlış uygulamaların örtülmesi için kullanılabileceğinin de farkında olduklarını belirten Denktaş, “buna rağmen kendi geleceğimizle ilgili söz hakkımızın kendi halkımız tarafından söylenmesini çok daha önemli addediyoruz” dedi.
Denktaş, bugünkü; ülke içindeki yanlışların düzeltilmesi gerektiğini ancak halkın geleceğiyle ilgili bir kararı başkasının dikte etmesi durumunda büyük sıkıntı yaşanabileceğini belirterek bu nedenle referandum düşüncesinde olduklarını kaydetti.
“NE YAMA NE VİLAYET TARTIŞMALARI GÜNDEMİMİZDE OLMAMALI…”
“Ne yama, ne vilayet tartışmaları, bizim gündemimizde olmamalı.Onun için de hep birlikte, yönetimi yanlış bile olsa, bu eşitliğimizi simgeleyen devlete de sahip çıkılması gerektiği söyleyenlerdeniz” diyen Denktaş, son zamanlardaki tartışmalardan üzüntü duyduklarını ifade ederek şunları kaydetti:
“Ben şunu tercih ediyorum. Egemen Bağış’ın söylediklerinin içinde de var olan ‘Kıbrıslı Türkler ne isterse o olacak’ söylemi üzerinde yoğunlaşıp Kıbrıslı Türklerin ne istediğini referandumla ortaya çıkaralım. Bunun vilayet olma yönünde bir istek olmadığı da ortaya çıkacaktır zaten. Yama olmak istemediğimiz de ortaya çıkmalı.”
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, öncelikle bu ziyareti “rahiplerinin kim olduğunu daha ne net görmek açısından” memnuniyetle karşıladığını ifade ederek DP’nin diğer partilere göre net bir duruşu olduğunu, kaypaklığın da söz konusu olmadığını söyledi.
Kaypak bazı partilerin de bulunduğu; çözüm isterim deyip de istemeyenler veya istemem deyip de farklı davranan partilerin de bulunduğunu savunan Çakıcı, “DP açısından böyle bir durum yok” dedi.
DP’nin referandum önerisiyle ilgili olarak ise Çakıcı, mevcut durumda; Kıbrıs sorununun bu şekilde olmaması ve her şeyin net olması durumunda referandumun değerlendirmeye alınabileceği ancak şu anda müzakerelerin sürdüğü, geçmişte bir ortaklık devleti bulunduğu, bunun garantörleri olduğu, dolayısıyla yapılacak referandumun Kıbrıs Türkü’ne yeni bir şey sağlamayacağı görüşünü dile getirdi.
“Bunu zaten ne Türkiye, ne Yunanistan ne İngiltere ne de batı ülkeleri kabul edecek” diyen Çakıcı, Kıbrıs Türkü açısından bakıldığında ise, Kıbrıs’ın genelinde hakları olduğu; Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarına bağlı olarak, Kıbrıs Türkü’nün buradaki doğal gaz ve petrolde de haklı bulunduğunu ifade ederek “bunları hiçbir zaman reddetme şansımız olmalıdır çünkü bu kaynaklar Kıbrıs’ın geleceğinde de belirleyicidir” şeklinde konuştu.
Çakıcı, şu andaki sürecin devamı ve bunun bir çözümle sonuçlanması dışında başka bir yolun bulunmadığı görüşünü ifade ederek ülkedeki mevcut yapının devamının mümkün görünmediğini söyledi.
BAŞBAKAN’IN AÇIKLAMALARI…
Çakıcı, TC Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın sözleriyle ilgili olarak Başbakan’ın “hangi toplumun temsilcisi” diye kendisini suçladığını da belirterek tepki gösterdiği açıklamasında, “ben ve partim oylarını ve desteğini Kıbrıs Türk halkından alıyorum. Biz Kıbrıs Türk halkının temsilcileriyiz” şeklinde konuştu.
Başbakan’ı “icraatlarından ve duruşundan dolayı ülkenin talihsizliği ve Kıbrıs Türk halkının da kadersizliği” olarak gördüğünü ifade eden Çakıcı şunları ileri sürdü:
“KKTC’ye bile sahip çıkamayan, Türkiye’ye bağlanmayı doğal gören bir Başbakan var karşımızda. UBP’nin KKTC’yi savunmaktan ne zaman vazgeçtiğini merak ediyorum.”
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş da, “kim hangi toplumu temsil ediyor sorusunun sorulması bile son derece üzücüdür” diyerek bu ülkede, Kıbrıs Türk halkını temsil eden, farklı düşünceleri olan insanlar olduklarını söyledi.
“Rumcu-Türkçü”, “vatan haini” gibi suçlamaların eskide kaldığını, bunlardan artık vazgeçilmesi gerektiğini belirten Denktaş, “yanlış yönetiliyor ve çok kemiksiz duruşlar sergileniyor diye görüşmelerde kendi devletimizin ortadan kaldırılmasına razı bir görüntü çizersek yine kendi halkımızın içinden birileri de çıkıp bu devletin ortadan kaldırılıp Türkiye’ye bağlanmasını savunacaktır” şeklinde konuştu.