Antalya Valiliği'nin, 2009 yılında falezlerde meydana gelen göçüğün ardından, 10 apartmandaki 60 daire ve 1 otelin boşaltılmasını istediği Konserve Koyu'nda bugün yapılacak tahliye, bölge sakinlerinin itirazı üzerine gerçekleştirilemedi. Polis nezaretinde Konserve Koyu'na gelen Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, oluşabilecek her türlü sorumluluğunun vatandaşa ait olduğunu belirten taahhütnameleri imzalatıp bölgeden ayrıldı.

Antalya'da 2009 yılında aşırı yağışlarda 25 metreküplük kayanın koptuğu Konserve Koyu hakkında Valilik, bilimsel kurumların raporuna dayanarak, bölgede halen kırılma ve çatlamaların devam ettiği, bu nedenle can ve mal güvenliği açısından risk içerdiği gerekçesiyle tahliye kararı almış ve bu karar geçen ay koydaki 10 apartmanda bulunan 60 daire ve 1 otelin sahibine tebliğ edildi. Koyun tahliye edilmesi için verilen süre bugün doldu.

Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa belediyelerinden yaklaşık 30 kişilik zabıta ekibi sabah saatlerinde polis desteğiyle tahliye işlemenin gerçekleştirileceği Konserve Koyu'na geldi. Zabıta ve polisin bölgeye gelmesinden saatler öncesinde Konserve Koyu sakinleri apartmanlarının önüne inerek kendilerini evlerinden çıkartacak kolluk kuvvetlerini beklemeye başladı. Zabıta ve Konserve Koyu sakinlerini ilk karşılaşmasında tansiyon yükseldi. Zabıta önce adres tespiti yaparken bölge sakinlerinden, "Bize çadır verecek misiniz?" şeklinde serzenişler ve tepki çıkışları yükseldi.

Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Haluk Özkan, tahliye işleminin Antalya Valiliği'nin almış olduğu karar doğrultusunda gerçekleştirildiğini anlatmaya çalıştı ama her seferinde koy sakinlerinin tepkisi artarak sürdü. Daire Başkanı Özkan, tahliyeye ilişkin yasal işlemlerin 1 ay öncesinden başladığını ve bu konuda gerekli tebligatların gerek mahalle muhtarı gerekse apartmanların girişlerine asılarak yapıldığını söyledi. Konserve Koyu sakinleri ise evlerini boşaltmayacaklarını, boşaltmalarına temel oluşturacak bilimsel çalışmaların hâlâ yapılmamış olduğunu savundu.

Koyda 1976 yılında ilk apartmanı yapanlardan biri olan ve aynı zamanda Konserve Koyu sakinlerinden Faruk Ege, bölgenin can ve mal güvenliği açısından risk içerdiğine yönelik bilimsel bir rapor bulunmadığını belirterek, "Eğer böyle bir şey olsa biz 'can' deyip buradan çekilecek insanlarız" dedi.

Evini korumak için İzmir'den geldiğini belirten Serpil Aykan ise Konserve Koyu'nun kentin falez bandındaki en güzel yer olduğunu belirterek birilerinin bölgeyi sahiplenmek istediğini iddia etti. Aykan, bölgenin insansızlaştırılmasının ardından ortaya bir güvenlik probleminin de çıkacağını belirterek, "Benim malı mı kim koruyacak, bölgenin güvenliği nasıl sağlanacak?" diye sordu.

Konserve Koyu sakinlerini avukatlarının da hazır bulunduğu gerilimli dakikalar, Daire Başkanı Haluk Özkan'ın can ve mal güvenliği riski bulunan bölgede tüm sorumluluğu kat maliklerinin aldığına ilişkin bir taahhütname imzalanması önerisiyle son buldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve tüm sorumluluğun bölge halkında olduğunu gösterir taahhütnameler Konserve Koyu'nda bulunan apartman dairelerinde tek tek dolaştırılarak imzalatıldı. İmzaların tamamlanmasının ardından polis destekli zabıta ekipleri bölgeden ayrıldı.