Bakan Tatar, İhlas Haber Ajansı'nı (İHA) ziyareti sırasında yaptığı açıklamada gündeme ilişkin soruları cevapladı. Tatar, Rum kesiminin içinde bulunduğu mali darboğaza işaret ederek, "Şu anda Avrupa Birliği dönem başkanı olmaları, kendilerini daha da sıkıntıya sokmaktadır. O koltuğa oturduklarında bence gerekli itibarı bulamayacaklardır. Zaten küçük bir ülke. Nüfusu 700 bin kişi. Avrupa Birliği'nin dönem başkanlığını yapıyor. Bu bana göre Avrupa Birliği'nin bir çelişkisi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuiryeti Kıbrıslı Türkleri temsil ederken, Güney de tek başına, tek taraflı, bana göre bölünmüş bir alanın temsilcileri olarak onların dönem başkanlığı koltuğunda oturmaları gerçekten Avrupa Birliği'nin ilkelerine ve değerlerine tamamen ters bir çelişki" dedi.
"EKONOMİK TEDBİRLER ALMASAYDIK YUNANİSTAN'DAN DAHA BETER DURUMA GELEBİLİRDİK"
Ülkede istikrar ortamının sağlanması ve yatırımların artmasıyla devletin daha güçlü hale gelmesi gerektiğini belirten Bakan Tatar, "Mali disiplinin uygulandığı bir yerde, eğer ekonomik büyüme olursa, devlet kendi gelirini, yani bu faaliyetlerden kendi payını alabilirse, ekonominin de kayıt altına alınması ile devlet gelirlerinin artması ve giderlerinde de mali disiplin uygulanması ile tasarruf ve tedbirle gelir gider dengesinin daha iyi bir noktaya getirilmesi, sağlam bir bütçe, sağlam kasa, güven ve istikrar sağlanır" dedi.
Tatar, "Bu ortamda tabi ki KKTC'de önemli bir takım gelişmelerin olacağını ben de düşünmekteyim. Çok önemli yasalar yaptık. Tedbirler aldık. Doğal olarak tepkiler de gördük. Ancak biz bu tepkileri almasaydık Yununistan'dan da daha beter bir durumda olabilirdik. Çünkü gün gelir devlet mükellefiyetlerini yerine getiremez. Bu da başka sıkıntılar doğurur. KKTC belki küçük bir devlet ama Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin güney tarafında güven ve istikararın olabilmesi için fevkalede önemli bir nokta. O bakımdan KKTC'yi kendi ayakları üzerinde bir noktaya getirmeliyiz ki güven ve istikrar sağlanabilsin. Türk Hükümeti'nin yetkililerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü Kıbrıs'ta bir takım önemli projelere beraber imza atmaktayız. Türkiye'nin başarılarını gururla izliyoruz. Türkiye ile KKTC'nin arasındaki ilişkileri daha da önemli bir aşamaya götürmek, birbirimzi daha iyi anlabilmek bizim en önemli düşüncelerimiz arasındadır" değerlendirmesinde bulundu.
"AB BİZE HAKSIZLIK YAPTI"
KKTC'nin, Annan Planı'na 'evet' demesine rağmen AB'nin Türk tarafına büyük haksızlık yaptığını ifade eden Bakan Tatar, "Annan Planı'ndan sonra biz 'evet', Rumlar 'hayır' dedi. Biz 'evet' dediğimiz için ödüllendirilecektik. Yani KKTC'den, bizim mallarımızın Avrupa limanlarına doğrudan pazarlanması söz konusuydu. Bu sözler yerine getirilmedi. Avrupa Birliği Rum tarafını tek taraflı olarak, Avrupa Birliği'ne aldı. Şimdi de dönem başkanı olarak bu küçük cumhuriyet orada oturuyor. Bu Avrupa Birliği'ne yakışmadı. Kıbrıs Türkleri'ne büyük hakzılık yapmışlardır" dedi.
"VAKTİMİZİ RUM TARAFIYLA HARCAMAMAMIZ GEREKİYOR"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için önemli olanın, ülkenin daha ileri noktalara taşınması olduğunu ifade eden Bakan Tatar, "Rum tarafıyla vaktimizi harcamamamız gerekiyor" dedi.
Tatar, "KKTC'nin, Türkiye ile olan program ve vizyonunu nasıl geliştiririz, KKTC ekonomisini nasıl güçlendiririz, biz bunlar üzerinde çalışmalıyız. KKTC'deki yapısal bozuklukları düzeltmek, aynı zamanda da yatırımlarla ekonomiyi büyütmek... Bunlar bizim esas görevlerimizdir" şeklinde konuştu.
Dünyadaki küresel krizin, dolaylı ya da dolaysız KKTC'yi de etkilediğini belirten Tatar, "Bütün bunlar şimdi gözden geçirilmektedir. Türkiye ile beraber yürüttüğümüz ekonomik bir program var. Bunun daha da başarılı olabilmesi için alt yapı, üst yapı ve ekonominin daha da verimli olması için bazı önemli projeler üzerinde çalışılmaktadır" dedi.
"SU PROJESİ İLE KKTC TARIMDA ÜS OLABİLİR"
Bakan Tatar konuşmasına şöyle devam etti:
"Su Projesi dediğimiz asrın projesi şu anda başlamış bulunuyor. KKTC'de Geçitköy'de barajın inşaatı devam ediyor. Türk hükümetinin de açıkladığı gibi 7 Mart 2014'te bu su KKTC'ye akacaktır. Bu suyun oraya gitmesiyle tarımda büyük gelişmeler olacağı düşünülüyor. Hatta KKTC'nin tarımsal ürünlerde bir merkez üssü olabileceği değerlendiriliyor. Çünkü Kıbrıslı Türkler atalarından çiftçiliği, hayvancılığı çok iyi öğrenmiş, kendilerini ispat etmiş insanlardır. Yeter ki koşullar iyi olsun. Bu koşullarda Allah'ın bize verdiği hava şartları, yumuşak iklimimiz buna uygundur. Ancak su sıkıntısı vardır. Çünkü kurak bir bölge. 500 milyon doların üzerinde ki bu asrın projesi hayata geçtiğinde bütün bu koşullarda tarım KKTC'de önemli bir sektör haline gelecektir."
"LOKOMOTİF SEKTÖRLER KRİZE RAĞMEN BAŞARILI"
KKTC'de lokomotif sektörlerin tuzim ve yüksek öğrenim olduğunu belirten Bakan Tatar, "Bu iki sektörde son yıllarda büyük mesafeler alınmıştır. Turizmde son yıllarda yüzde 25'in üzerinde bir artış olmuştur. Yeni projeler başlama noktasına gelmiştir. Yüksek Öğrenim sektöründe de üniversitelerimiz gerçekten çok başarılı olmuştur. Dolayısıla bu iki lokomotif sektör ekonomik krize rağmen başarıyla yollarına devam ediyorlar" şeklinde konuştu.
"HÜKÜMET LEFKOŞA BELEDİYESİ'NDEKİ SIKINTIYA EL ATMIŞTIR"
Bakan Tatar, Lefkoşa Belediyesi'nde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak ise, "Lefkoşa Belediyesi'nde bazı sıkıntılar olmuştur. Mali açıdan bir sıkıntıya girmiştir. Hükümet buna el atmıştır. Bu en kısa zamanda değerlendirilecektir. Mutlak surette bir çıkış noktası belirlenecektir. Lefkoşa Belediyesi Kıbrıs için önemli bri belediyemizdir" şeklinde konuştu.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
k1.jpg)
