İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdullah Bilge ve Şube Müdürü Hüseyin Bal'la birlikte halk arasında 'Abdalların' oturduğu yer olarak bilinen Yayla Mahallesi'nde okula gitmeyen aileleri yerinde ziyaret etti. Müdür Abdullah Bilge, nüfus ve mahalle muhtarlığı kayıtlarından net bilgiyi aldıktan sonra ailelerin çocuklarını okula göndermesiyle ilgili önümüzdeki günlerde mahallede toplantı yapacaklarını söyledi. Anne ve baba tarafından çocuğun okula gönderilmemesinin yasal bir suç olduğunu belirten Bilge, ailelere çocuklarını okula göndermesi için imkanları doğrultusunda destek olacaklarını kaydetti. Bilge, "Yayla Mahallesi'nde bazı ailelerin çocuklarını okula göndermediklerine dair duyumlar aldık. Duyum üzerine mahalle sakinlerine görüşmeye geldik. İlçe Nüfus Müdürlüğü ve mahalle muhtarlığı kayıtlarından okula gitmeyen çocukları tek tek tespit edeceğiz. Okula gidip de bırakan öğrencilerinin yeniden okuması için destek olacağız. Çocukların okuması için aileler ile bire bir görüşmeye başladık. Bu mahallede en yüksek okuma oranı seviyesinin 8'nci sınıfın sonuna kadar olması bizileri üzdü. Yapacağımız çalışmalarla bu seviyeyi en üst düzeye çıkaracağız. Neden bu mahalleden de doktor, avukat, mühendis ve öğretmen çıkmasın ?" diye konuştu.

Geçimlerini kağıt ve katı atık toplayıcılığı yaparak sağladıklarını belirten mahalle sakini Şükrü Doğtaş, maddi imkansızlıktan ötürü okuyan oğlunu okuldan almak zorunda kaldığını belirtti. Kendisinin hiç okuma yazması olmadığını belirten Şükrü Doğtaş, zamanında okula gitmediği için çok pişman olduğunu söyledi. Yayla Mahallesi'nde kağıt toplayarak geçimini 52 hanenin bulunduğunu belirten Doğtaş, 52 haneden yaklaşık 30 çocuğun maddi imkansızlıktan okula gitmediğini kaydetti. Doğtaş, "Müdürümüzün mahallemize gelerek sorunlarımızı dinlemesinden çok memnun kaldık. Mahallede yapacağımız toplantıyla çocuklarımızın okula gitmesi için birbirimize destek olacağız. Maddi imkanımız çok kısıtlı. Önümüz kış iş bulmada zorlanıyoruz." diye konuştu.

Geçimini kağıt toplayıcılığı yaparak sağladığını belirten Fatma Emine Doğtaş, kendisinin hiç okuma yazma bilmediğini, çocuklarını okutamadığını, torunlarının ise okumasını istediğini söyledi.