Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Konuşmamın hemen başında bir kez de burada Kıbrıs Harekatı'nın 40. yıl dönümünü bir kez daha kutluyorum.

- Ümit Milli basketbol takımımızı yürekten kutluyorum.

- TBMM Genel Kurulu 15 Temmuz'dan itibaren 'torba' kanun tasırısını görüşmeye devam ediyor. Başta Soma'da ki madenci yakınlarına kolaylıklar getiricek bu tasarıyo tüm engellemelere rağmen çıkarıp ardından Meclis'i tatil edeceğiz. 

- Birkez de buradan tüm milletvekillerimizin Genel Kurul çalışmalarına tam kadro katılmalarını bende kendilerinden şahsen rica ediyorum.

- Yurt dışında oy kullanacak vatandaşlarımızın gerekli hususlara dikkat etmelerini ve oylarını mutlaka kullanmalarını bir kez daha hatırlatıyorum.

- Bir belgesel izlediniz. SSK Genel Müdürlüğü'nü Kılıçdaroğlu yaptı. Sayın Çağan'ın da dönemin Bakanı olarak açıklamalarını duydunuz. O tablonun hiçbir sorumlusu yok. 

- Bakan diyor ki, sorumlu değilim geçmişten böyle gelmiş. Genel Müdür sorumlu değil, sadece sırıtıyor dikkat ederseniz. O tuvaletlerin, vatandaşların hali ne? Sen sorumlusun. Ben tüm halkıma sesleniyorum; artık bunları yaşamıyoruz. Daha iyisi nasıl olur biz bunun derdindeyiz...

- Şimdiki olanı da buraya taşımalıydık. Bir ekranda 92-98 olmalıydı, bir ekranda da bizimkileri göstermeliydik. Olay sadece burası değil, bundan sonra bunu teşkilatlarımız bunu halka yansıtma fırsatı bulacaktır. 

- Biz bunu yaşadık ama, bu denli ileri gittiğini benim bile farkında olmadığımı şimdi hissettim.

- 6-7 yıl SSK Genel Müdürlüğü yapacaksınız, utanmadan, sıkılmadan siz buna göz yumacaksınız. Bir de utanmadan şunu söyleyeceksiniz; İstanbul'un nüfusu artıyor!

- Bunlar bu ülkede yaşandı. Şu anda birbirlerine yakın safta durduğu, Okuyan, o da sağlıktan sorumlu. Ne diyor? Beş milyar dolar zararla ayrıldı, Rahşan affıyla kurtardı.

- Millet, bunların bu yönetim anlayışından kısa zamanda kurtuldu. İşte bunlar eski Türkiye'nin görüntüleridir. Allah bir daha o günlere döndürmesin. AK Parti iktidarıyla da dönmez.


Cumhurbaşkanlığı Seçimi

- 5 Temmuz'da Samsun'dan başladık ve 12 ilde mitinglerimizi yaptık. Bunun dışında iftarda vatandaşlarımızla bir araya geldik.

- Ramazan ayında olmasına rağmen vatandaşlarımız tarafında büyük bir sevgi seliyle karşılanıyoruz. Açıkcası milletimiz 10 Ağustosla ilgili inanıyorum ki kararını vermiş durumda.

- Tahmin ve analizler, sevsin - sevmesin Rabbim inşallah 10 Ağustos akşamı bu tabloyu beraberce görmeyi bizlere nasip etsin diyorum.

- Bakın CHP tabanında bu ithal, dayatma adaya karşı çok ciddi bir tepki var. Adaylarına olan tepkilerini sandıkta gösterecektir. Bakın bu aday; ' Beni 9 parti destekliyor' diyor. Kendisini desteklediğini açıkladığı partilerin oy oranlarının toplamı yüzde 1'i bulmuyor. 

- Artık isimleri de açıklamıyor zaten. Çatının altına kimlerin girdiğine dikkat edin. Sayın Devlet Bahçeli boyun eğdi, yeni yol arkadaşları hayırlı olsun.

- Başta BBP olmak üzere bu ittifaka gönül vermiş arkadaşlarımız inanıyorum ki 10 Ağustos'ta buna dur diyecektir. Zaten parti içlerinde de başkaldırılar oluyor. 

- Karşımızda bir koalisyon var. Bu eski Türkiye koalisyonudur. Bunda malum medya, partiler ve tabiki Pensilvanya ihanet çetesi var. Yeni Türkiye Allah'ın izniyle bu koalisyonu ezip geçecek. Milletim bu koalisyonu iyi tanıyor, biliyor. 

Gazze Operasyonu

- İsrail'in Gazze'ye başlattığı operasyon bugün 15'nci gününe girdi. İsrail, büyük bir şımarıklık içerisinde,  tarihin asla unutmayacağı katliamlardan birini daha yapıyor. 

- 1948 yılında başlattığı katliamı bugüne kadar kimsenin sesini çıkarmamasıyla birlikte devam etti. İsrail Filistin’i adım adım işgal etmeyi, Filistinlileri öldürmeyi sürdürdü! Ne BM ne bazı Arap ülkelerinden ses var. 

-Devletler (Gazze'de) bu insanlık dışı, bu barbarca katliama seyirci kalırken, Allaha hamdolsun, halklar sokaklara çıkıyor. Devletlerinin engellemesine rağmen tepkilerini mertçe, yiğitçe ortaya koyuyorlar. Gazze için eylem yapan Londra'yı, Paris'i, Brüksel'i, Belgrad'ı, Kopenhag'ı, Berlin'i tebrik ediyor. İnsanlık için ayağa kalkanları selamlıyorum

- İnşallah halkların bu hassasiyeti devletlerini de dize getirecektir. Burada bir hususun altını çizmek istiyorum; bu bölgede İsrail'in barbarca katliamlarına ses çıkarabilen iki devlet vardı. Bunlardan biri Mısır'dı. Mısır'da Muhammed Mursi halkın seçimi ile göreve geldi. İlk iş olarak Filistin için önemli olan Refah sınır kapısını açtı. Görevde kaldığı bir yıl süresince Filistin davasının yanında durdular.

- Bu tabi ki birilerini rahatsız etti. Tahrir dediler, halk dediler, Mursi'yi darbe ile görevden alıp idama mahkum ettiler. 

- Diğer ülke Türkiye'ydi. Bu birilerini rahatsız ediyordu. İSrail'e görevlerini hatırlatması birilerini rahatsız ediyordu. Önce Gezi olayları dediler. bu sokak olayları ile Türkiye'yi devirmek istediler. 

- Sonra maşaları Pensilvanya ile yargı yoluyla devirmeye çalışıyorlar.

- Şimdi de başka bir oyun oynuyor, 'çatı aday' diyorlar. Gezi'de yapamadıklarını, 17-25 Aralık'ta başaramadıklarını bu seçim ile yapmaya çalışıyorlar. 

- Sessiz bir aday ile Türkiye'nin bir şeye karışmamasını istiyorlar. Türkiye'nin İsrail için konforlu bir muhalif olmasını istiyorlar. Yapamazsınız... Türkiye eski Türkiye değil!

- Rahmetli Ecevit'in İsrail'in yaptıklarına söylediklerinin ardından, 15 günde dört kez özür dilemek zorunda kalması gibi bir Türkiye istiyorlar. Sussun, görmesin, hizada dursun istiyorlar. Kardeşlerim, biz bugün varız yarın yokuz. Ben istiyorum ki, Türkiye hiçbir devletin ipoteği altında kalmasın. 

- Rahmetli Ecevit, Cenin katliamına 'soykırım' dediğinde İsrail'den, Batı'dan daha çok içerideki dalkavuklar üzerine gelmişti. malum o gazeteler ve kalemler Ecevit'in üzerine yürümüştü. Şimdi de aynı şeyi yapıyorlar.

- Neymiş, Türkiye İsrail'e jet yakıtı satıyormuş. Enerji Bakanımız kaç kere böyle bir şey olmadığını açıkladı. Ama malum medyanın çıkınında yalan ve takiyye var.

- Evet, uluslararsı koşullarda buraya gelen uçaklar yakıtlarını alarak havalanıyor. Buradan da günde 40 tane uçak Tel - Aviv'e gidiyor. Bunları kaldıralım isterseniz. 

- Neymiş Kürecik'teki radar İsrail'e bilgi veriyormuş. Biraz omurgalı olun, namuslu olun. Yav bunlar NATO üyesi olmamız sebebiyle, kendimizi korumak için NATO'dan talep ettiğimiz füzeler. Bunu bilmeyecek kadar cahil. Kaldı ki İsrail'in zaten böyle bir şeye ihtiyacı yok, çünkü onun haber alma kaynakları çok daha farklı

- Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir vatandaşı namusludur, şereflidir. Duygularımızla konuşacağımız noktada değiliz. 

- Bakın bunları İsrail gazeteleri gündeme getirmiyor. Bizim dalkavuk medyaya bakın, hergün köşelerinde neler yazıyorlar.

- Pensilvanya'daki zat taziye yayınlamış ama sahibi İsrail'e tek bir söz edemiyor. Malum medya İsrail'e bir tek kelime yazamıyor. CHP, İsrail'e tek söz edemiyor. CHP'nin genel müdürü sosyal medyadan her duyduğunu gündeme taşıyor. Anamuhalefet partisinin genel müdürü Kürecik'teki radarın ne işe yaradığını bilmez mi ya? Bir insan kendi ülkesine bu kadar Fransız olur mu? Cehalet paçalarından akıyor.

- Bu ülke Türkiye, tam bağımsız bir ülkedir. Ne içeride ki ihanet şebekeleri ne de dışarıdaki dalkavuklar bu ülkeye rota çizemez.

- Biz susarsak, biz susturulursak, bilin ki kaybeden sadece Gazze değil, kaybeden Türkiye'nin bağımsızlığı olacak. Onun için susmayacağız. Sadece Gazze için değil, Türkiye'nin istiklali ve istikbali adına susmayacağız

BELKİ DE SON KONUŞMAM

-Bugün bir kaç açıdan çok önemli bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Bugün 22 Temmuz 2007'de elde ettiğimiz büyük başarının yıldönümüdür. Bize C.başkanı seçemezsiniz demişlerdi. Biz 22 Temmuz'da milletimizden yüzde 47 oranında destek almıştık.

-14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurdum. Kuruluştan 3 gün sonra 17 Ağustos 2001'de ilk grup toplantımızı gerçekleştirdik. 3 Kasım 2002'nin hemen ardından İlk toplantımızı da bu salonda yaptık. Eğer milletimiz beni seçerse. Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olursam bu benim bu kürsüden sizlere yaptığım son konuşmam olacak.

-Dinleyiciler zaman zaman değiştiler. Milletvekillerimiz yenilendi. Aramızdan ki onlara Allah rahmet etsin vefat nedeniyle ayrılanlar oldu. Dava sorumluluğunu taşımayıp çekilenler oldu. Başka sebeplerle aramızdan gidenler oldu. Ama bu kürsü her zaman milletin kürsüsü olarak kaldı. Bu kürsü tarih yazmakla kalmadı tarihi bizzat inşa etti

- Belki de benim bu kürsüde bu görev ile son konuşmam. Ama bu kürsü her zaman milletin oldu. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 

- Bu salon TBMM'nin inşasından bu yana ne yüzler gördü. Kimse baki değil. Yarın bizde bu kürsüyü bizden sonra gelen nesillere bırakmış olacağız. Önemli olan hoş bir sada bırakmaktır. İnanıyorum ki bizler hoş bir sada bıraktık. 

- Bugün bu kürsüden ayrılsam bile gözümün arkada kalmayacağını biliyorum. 

- Bugün bu kürsüde en bilinen tabiriyle sürç-i lisan ettiysek affola diyorum... Kalplerini kırdıklarımız varsa bize hakkını helal etsin diyorum...