UBP-DP hükümetinin geçmişte yıllarca uyguladığı keyfi vatandaşlık verme alışkanlığını son bir yılda yeniden hızlandırdığını, siyasi istismara açık, adil ve şeffaf olmayan, aynı zamanda birçok açıdan mağduriyet yaratan bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Özyiğit,vatandaşlıkla ilgili inisiyatifi siyasilerin iki dudağı arasına bırakan yürürlükteki yasanın mutlaka yenilenmesi gerektiğini  kaydetti.
 
Özyiğit, vatandaşlık politikasının keyfi, 'ben yaparım olur' anlayışı ile değil, insan hakları, nüfus sayısı ve demografik yapıyla paralel ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.
 
Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın geçtiğimiz gün Meclis'te yaptığı açıklamada UBP-DP hükümetinin görevde olduğu son bir yıllık dönemde 7 bin 200 kişinin vatandaş yapıldığını, bu sayının gerekirse 27 bine çıkabileceğini söylediğini anımsatan Özyiğit, "Bu vatandaşlıklar kimlere ve hangi kriterlere göre verilmiştir. Bunları açıklamak şeffaf siyasetin gereğidir" ifadelerini kullandı. 
 
 Bakanlar Kurulu kararı ile 'zorunlu' ya da 'istisnai' adı altında yurttaşlıklar verildiğini, ancak bunların kimler olduğunun talep edilmesine rağmen ısrarla gizlendiğini kaydeden Özyiğit, "Belli ki hükümet, uzun yıllardır bu ülkede çalışma izniyle çalışan vatandaşlığa hak kazanan kişilerin yerine, birkaç yıldır burada olan kişilerin vatandaş yapıldığının ortaya çıkmasından korkmaktadır. UBP ile DP her konuda olduğu gibi vatandaşlık konusunda da eşitlik ve adalet ilkesinden yoksun davranmaktadır" dedi.
 
 Vatandaşlık konusunun Kıbrıs müzakere sürecini de yakından ilgilendirdiğini, bu konuda toplum liderlerinin mutabakata vardıklarını kaydeden Özyiğit, CTP-DP ve CTP-UBP hükümetleri bu mutabakata büyük ölçüde uyarken, son bir yıldır görevde olan UBP-DP hükümetinin keyfi ve usulsüz vatandaşlıklara hız verdiğini kaydetti.
 
 Özyiğit, "15-20 yıldır bu ülkede çalışma izni ile bulunan kişiler vatandaş yapılmazken, keyfi ve usulsüz vatandaş yapılmasına kesinlikle karşıyız. Hele de bu keyfi vatandaşlıklar müzakere masasındaki dengeleri de altüst edecekse bu doğru değildir. Burada doğan, uzun yıllar burada yaşayarak hak elde eden ve kriterlere uyan kişiler yerine, haksız ve adaletsiz vatandaşlık dağıtılması kabul edilebilir değildir" dedi.