Gürsel Tekin, Türkiye'nin namuslu bürokratlara ihtiyacı olduğunu belirterek bir diğer ismi de işaret etti.
Tekin, 'Merkez Bankası Başkanı Yılmaz ile Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu bu konuda örnek isimler. Her iki isim de görevde bulundukları süreçte başarılı sınavlar verdiler. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu da, Sayın Durmuş Yılmaz'ı yakından tanır' dedi. Yılmaz'ın doğru bildiği yoldan şaşmadığını vurgulayan Tekin, şöyle devam etti: 'Emekli olduktan sonra siyasete atılmak istiyorsa, kendisini CHP'de görmek isterim. Bu benim son derece samimi kişisel görüşümdür. Başarılı ve namuslu bir bürokrat olan Yılmaz'ın partimize katılmasından mutlu olurum. Uzun süredir takip ettiğimiz, uygulamalarından Türkiye adına çok memnun kaldığımız bir bürokrat. Çok namuslu, işini alnının akıyla yapmaya çalışan bir insan. Her ne kadar Başbakan Erdoğan kızsa da, uygulamalarıyla ülkemize rahat nefes aldırmış bir kişi. Siyasete atılma konusunda ne düşünür bilemiyorum. Ama temennim CHP'ye katılması yönündedir.'
Bu konudaki düşüncelerini henüz parti içinde dile getirmediğini de ifade eden Tekin, Yılmaz'ın CHP'ye katılmaya olumlu bakması halinde son kararın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından verileceğini hatırlattı.
BAKAN KÖSTEBEK Mİ?
CHP'li Atilla Kart, Genelkurmay'ın 27 Nisan bildirisi ve 4 Mayıs'ta Başbakan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasında gerçekleşen Dolmabahçe görüşmesi için savcıları göreve çağırdı. Bildiriden sonra 28 Nisan'daki Bakanlar Kurulu toplantısına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün davet edilmediğini ifade eden Kart, ilginç bir iddiayı gündeme getirdi: 'Hükümet Bakanlar Kurulu'ndaki görüşmelerin Milli Savunma Bakanı aracılığıyla bir yerlere ulaştırılmasından mı endişe ediyor, benzeri yönde bir bulgusu mu var?' Kart, 'Hükümet, Bakan'ı köstebek olarak mı görüyor?' sorusunu ise 'Şüpheyi dile getirdim. Somut bilgiye sahip değilim' diye yanıtladı.
BABA'YA KOMŞU GELDİ
İSTANBUL İl Başkanlığı'nı bıraktıktan sonra CHP yönetimine girip, son kurultayda en güçlü koltuğa oturan Tekin, Ankara'daki barınma sorununu da çözdü.
Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa seçildiği 22 Mayıs kurultayından bu yana ağırlıklı olarak Ankara'da ikamet eden, zaman zaman da İstanbul'a geçen Tekin, 3 Kasım'daki tüzük operasyonu sonrası başkentte 'full time' mesaiye başlamıştı. 3 Kasım'dan sonra 'Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı' görevini sürdüren ve koltuğa 18 Aralık'taki kurultayda yeniden oturan Tekin, Ankara'daki 'ikametini' sürekli hale getirdi. Tekin, Demirel'le özdeşleşen ünlü Güniz Sokak'a taşındı. Eviyle Demirel'in evi arasında 10 bina var. CHP'nin güçlü ismi, 'Sayın Demirel'in komşusu olduğum doğru. Ev yeğenimin ama artık ben de kullanacağım. Kalıcı ikametgahım artık Güniz Sokak 10 numara olacak' dedi.
İNGİLİZLER 12 EYLÜL'Ü GÖREMEMİŞ
12 Eylül 1980 darbesinden 20 gün önce yazılan İngiliz kriptolarında 'Türkiye'de yakın gelecek darbe' beklenmediği görüşü yer alıyor. O yazışmada, 'Türk Silahlı Kuvvetleri, şiddeti frenlemekte zorlanmıyor ve anayasanın geleneksel koruyucusu olarak görülüyor.Sık sık yeniden darbe olacağına dair spekülasyonlar çıkıyor, ancak bunun yakın gelecekte olacağına dair henüz bir işaret yok' deniliyor.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
k1.jpg)
