|
|
Kıbrıs’ta Sondaj Gerilimi ve Müzakereler
|
|
|
|
|
4 günlük Kurban Bayramı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tatil havasında geçirilirken dün ikindi saatlerinde Güney Kıbrıs’tan gelen haber adeta gündeme bomba gibi düştü. Kıbrıs Rum Kesiminde yapılan ”Parti Başkanları Zirvesi”nin ardından yapılan açıklamada: Türkiye savaş gemilerinin egemenlik haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, “Müzakerelerde yokuz“ açıklaması gündemi altüst etti.
Kıbrıs Müzakerelerinin iki yılı aşkın bir süre sonrasında yeniden başladığı ve özlü konuların ele alınacağı yeni sürece geçildiği bugünlerde, Rum Kesiminin Doğu Akdeniz’deki 2,3 ve 9. parselde doğal gaz ve petrol arama için sondaja başlaması ortamı germişti. Hatırlanacağı üzere:Güney Kıbrıs’ın tek yanlı “münhasır ekonomik bölge” (MEB) ilan ederek parsellediği Doğu Akdeniz’de, 2, 3 ve 9 numaralı parsellerin ruhsat sahibi olan ENI-Kogas konsorsiyumu, 2015 sonuna kadar kesintisiz devam edecek sondaj çalışmalarına Eylül sonunda başlamıştı.Sondajın 2015 sonuna kadar sürmesi planlanmıştı.
Pazartesi günü Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesinden yaptığı açıklamada "Kıbrıs Adası güneyindeki sözde petroldoğalgaz arama ruhsat sahalarında sondaj çalışmasına başlayan Bahama bayraklı SAIOEM10000 isimli platform gemisini izleme görevi" icra edildiğini açıklamıştı. Bu açıklama üzerine Kıbrıs Rum Kesiminde yapılan ”Parti Başkanları Zirvesi”nin ardından Hükümet Sözcüsü, Türkiye savaş gemilerinin egemenlik haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, “Müzakerelerde yokuz“ diye konuştu.
2,3 ve 9. parselde bugün yaşanan sıkıntıda bu noktaya gelinmesinin en önemli faktörlerinden birisi de Kıbrıs Rum Yönetiminin Mısır ile Ekonomik Münhasır Bölge anlaşması imzalaması olarak karşımıza çıkmakta. Mısır ’da Hüsnü Mübarek döneminde imzalanan anlaşma, Mübarek ’in görevden ayrılmasından sonra seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından reddedilmişti. Şu anda Türkiye ile Mısır arasında yaşanan siyasi gerginlikten dolayı darbe ile iş başına gelen El Sisi yönetimi Kıbrıs Rum Yönetiminin politikasına yakın durdu ve MEB anlaşmasını yeniledi ve krizi tırmandırarak bu aşamaya gelmesinde önemli bir aktör oldu.
50 yıla yakın bir zamandır devam eden Kıbrıs Müzakerelerinde Rum Yönetiminin dün alınan karar daha çok tartışılacaktır.Sorunların müzakerelerle çözüldüğü bu dönemde Rum Yönetiminin masadan kaçması süreci daha da zora sokacaktır.Kıbrıs Türk tarafının temennisi Rum tarafının en kısa zamanda masaya dönmesidir.
Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için Kıbrıs Türk Tarafının yanı sıra Rum tarafının da ihtiyacı olduğu gerçeği başta BM ve ABD olmak üzere tüm taraflarca hatırlatılmalı, Akdenizde yaşanan sondaj geriliminde aklı selim davranılarak ortak noktada buluşulmalıdır....