Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu Genel Müdürü Ahmet Taşkın, yılın başında seri üretimine başlanan ilk milli piyade tüfeğini Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) teslim ettiklerini ve silahın kullanılmaya başlandığını belirterek, "Yine Milli Savunma Bakanı korumaları aynı seride ürettiğimiz piyade tüfeklerini kullanmaya başladı. Bunların üretimi milli imkanlarla yapılacak ve ordumuzun elindeki tüm teçhizat böylece yenilenmiş olacak." dedi.
 
Taşkın, MKE olarak üretimlerinin bir kısmını Anadolu'da değişik illerdeki sanayicilere yaptırdıklarını söyledi.
 
Bunu arttırmayı amaçladıklarını belirten Ahmet Taşkın, "Ne kadar iş birliği yaptığımız şirketleri, firmaları artırırsak, o kadar biz de kendi kabiliyetimizi artırmış oluyoruz. Üretimimizin yüzde 40'ını Türkiye'nin değişik illerindeki sanayicilere yaptırıyoruz. Önümüzdeki dönemde kısa vadede amacımız bu oranı yüzde 60'lara kadar çıkarmak. Yani kendimiz ana yüklenici rolünde bulunup, Türkiye'deki diğer imalatçılara bu imalat yükünü paylaştırmak istiyoruz. Yükümüzü paylaşırsak çok daha başarılı olacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.
 
MKE olarak hem silah hem de bu silahlarda kullanılan mühimmatları ürettiklerini anımsatan Taşkın, bunun dışında kamu kurumlarının tüm hurdaya ayrılmış malzemelerini alıp, ayrıştırıp yeniden değerlendirdiklerini ifade etti.
 
TSK'nın ihtiyacı ve talebi göz önüne alınarak, milli imkan ve kabiliyetlerin kullanılarak ilk milli piyade tüfeğinin seri üretimine başladıklarını hatırlatan MKE Genel Müdürü Taşkın, "Bu yılın başında seri üretimine başlanan ilk milli piyade tüfeğimizi ordumuza teslim ettik ve şu anda kullanılmaya başlandı. Yine Milli Savunma Bakanı korumaları aynı seride ürettiğimiz piyade tüfeklerini kullanmaya başladı." şeklinde konuştu.
 
Taşkın, TSK'ya teslim ettikleri tüfekle bakanlık korumalarının kullanmaya başladığı silahın kalibre farkı olduğuna değindi.
 
'ORDUMUZUN ELİNDEKİ TÜM TEÇHİZAT YENİLENECEK'
 
"Bunların üretimi milli imkanlarla yapılacak ve ordumuzun elindeki tüm teçhizat böylece yenilenmiş olacak, ayrıca yenilikçi ürünlerimiz üzerine çalışmalarımız devam ediyor. MKE olarak ciromuzun yaklaşık yüzde 5'ini Ar-Ge'ye ayırmış vaziyetteyiz. Bunun yaklaşık yüzde 2'si kendi öz kaynaklarımızdan, yüzde 3'ü de dış destekli projelerden gelen Ar-Ge çalışmaları. Savunma sektöründe yüzde 3 ve 4'ler zaten olağan. Biz bunun üzerine çıkarak yüzde 5'lere ulaşmış vaziyetteyiz. Buradaki amacımız da yenilikçi ürünlerle her türlü teknolojik üstünlük sağlamak."
 
Taşkın, bundan 15 yıl önce savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 20'ler seviyesinde olduğunu belirterek, bu oranı yüzde 60'a çıkardıklarını vurguladı.
 
Bunun son derece ümit verici bir gelişme olduğuna işaret eden Ahmet Taşkın, güçlü ülke olabilmek için savunma sanayisinin de güçlü olması gerektiğine dikkati çekerek, yüzde 60'lık yerlilik oranını yüzde 80'lere çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
 
"FIRAT KALKANI'NDAKİ EN ETKİLİ SİLAHLAR MİLLİ SİLAHLARIMIZ"
 
Taşkın, TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetlerince, 24 Ağustos 2016'da Suriye'nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nda kullanılan silahlara değinerek, şunları kaydetti:
 
"Fırat Kalkanı Harekatı'nda kullanılan en etkili silahlar yine kendi milli silahlarımız, milli İHA'larımız, milli fırtına obüslerimiz, mühimmatlar ve piyadelerimizin kullandıkları dürbününden silahına varıncaya kadar her türlü teçhizat yerli olarak üretilebiliyor. Bu da bizim savunma sanayinin bugün gelmiş olduğu yeri göstermesi açısından son derece önemli. Hep söylenir, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, kendi milli imkanlarımızla bir harekat yapamadığımız için birçok zorluklarla karşılaştık. Çok şükür ki bütün bu zorluklara rağmen ordumuzun ve askerimizin iman gücüyle bu harekatı başarılı bir şekilde yönettik, neticelendirdik ama bu harekat bize şunu gösterdi ki kendi teçhizatımız, ekipmanımız ve savunma sanayimiz olmazsa başarı çok zor, bizi zorlayıcı bir etken.
 
Kaynak:TrtHaber