Hüseyin Kaya

15 Temmuz Haçlı İsyanı

13 Temmuz 2017 Perşembe

Kahramanların kanunu yoktur.
 
Tahsil gördükleri bir mektepleri de.
 
Yetiştirildikleri özel bir memlekette.
 
Nerede otururlar diye soramazsınız bile.
 
Beklentileri ise hiç olmamış.
 
Bir şey ummazlar ölürler onlar.
 
Meslekleri, yaşları, malları, umutları son giydiği ayakkabılar...
 
Sevgilileri olmuş mudur?
 
Namazda mı niyaz damı yoksa gece vakti yazda mı.
 
Barda mı saz damı olduğu çoğu zaman fark etmez.
 
Kalbe giren iman gibi ruhlarında her şeyden vazgeçme yeteneği vardır hepsinin?
 
Bütün bu çeşitliliğe rağmen gerektiğinde varlıklarıyla tarihin akışını değiştirecek kahramanları hep oldu ülkemin.
 
Nasıl bir güvendir bu?
 
Devlet, millet bir tarih yok olmak üzereyken var olurlar ve var kılarak yok olurlar.
 
Var edene ait olurlar.
 
Kimse ile mukayese edilmeyecek kadar onurludurlar.
 
Ve yine tenezzül etmeyecek kadar kimsesizdirler.
 
Görev almayacak kadar bağımsız hesapları bozacak kadar da hesapsız.
 
Kahramanlar bir millettir. Milletlerin kaderini tayin eden necip bir millet.
 
Vatanları öte taraf olanların milleti.
 
Bu serden geçti kahramanlardan bir kısmı 15 Temmuz ihanet ittifakını-büyük kirli hesabı-darmadağın edip gittiler.
 
Bir şekilde hala korunmayı hak ettiğimizi ispat eden bir ilahi yardımla bu felaketten kurtulduk.
 
250 civarında kahraman “kun” emrine dahil oldular ve sonsuzluğa yürüdüler.
 
Makbul olsun. Amin.
 
Yahudi aklı ve küresel dünya düzeni (şeytani rejim) bir kere daha bozguna uğramıştır.
 
Yeni zaferler için elverişli bir duygusal imkan yakaladığımız açıktır.
 
Bu imkandan mahrum kalmak ahmaklık olur.
 
Görünen şartlarda görünmez hesaplar kurmak zorundayız.
 
Kargaşa aklın imkanlarını kısıtlar.
 
Didişme gönlü daraltır.
 
Tahmin edilmeyen silahlarımız üzerine çalışmalıyız.
 
Her şeyi bozan ilkelerimiz devreye girmeli.
 
Beklenmeyen olanla kurtarırız kendimizi.
 
Hazırda olanın hesapları düşman elindedir bilmeliyiz.
 
Uluslar arası yükümlülüklerimiz anlaşmalarımız ve ittifaklarımızla ilgili yeni bir değerlendirme şarttır. Bu zorunluluğun belirtilerini haklı olarak ortaya koyuyoruz. Yöntem sorunu ve küresel kuşatmadan duyulan emin olamama hali vardır.
 
Bunlar yersiz endişelerdir.
 
Kahramanlar düşmana yılgınlık vermişlerdir. Bu yeni bir sözü gerektirir.
 
"Makul bir açıklık" yöntemi ile sömürü düzenine karşı gereğini yapmalıyız.
 
Düşmanımızın bize saldıracak cesareti yoktur. Bize karşı başarılı olacak değerleri de hiç olmadı.
 
Bize saldıranları bu topraklardan devşiriyor ve değerlerimizi kullanarak yapıyor.
 
Son haçlı seferi 15 Temmuz idi. Komutanı Yahudilerin Mehdisi. Ordusu da içimizden devşirildi.
 
Kahramanların çocuklarıyla ihanet edenlerin çocuklarından bir kuvvet çıkarırsak bize emanet edilenlere hıyanet etmemiş olacağız.
 
15 yıl sonra savaşı biz kazanırız.
 
İşte milletimiz işte devletimiz.
 
Anlayış bu olmalıdır.